ÇANAKKALE; BİR ÜLKENİN AYAĞA KALKIŞIDIR ! (18 MART ÖZEL)


ÇANAKKALE; BİR ÜLKENİN AYAĞA KALKIŞIDIR !
  
              Nice zaferler vardır ki tüm insanlığa örnek olsun, yüzyıllar geçse de unutulmasın.  Çanakkale Zaferi,  özgür olma uğruna insanların nelerden vazgeçebileceğinin  en büyük temsilidir. Bu temsilde yurdu yaşatmak için canını ve kanını ortaya koyan Türk askeri başroldedir. Öyle ki düşmanları emsali görülmemiş donanmalara sahip olsa da,ondaki  iman gücüne, vatan aşkına karşı koyabilecek gücü bulamamıştır. Canlar yansa da, evler ersiz kalsa da özgür olma düşüncesi bir an akıldan ve gönülden çıkmamış, bu duygu bütün bir milletin şahlanışı olmuştur. İşte bu şahlanışların kahramanlarını nasıl özlemeyiz? 

             Tarihiyle gurur duyan her Türk’ün Çanakkale ruhunu yaşadığı ve nesiller boyunca yaşatacağı aşikardır. Bizim, bu eşi benzeri görülmeyen destansı savaşı anlamamıza engel olan her şey hatta her birey bu cennet kokulu topraklara ihanet etmiş sayılır.. Tarih bilincini kaybetmeden, geçmiş tarihimiz ve destanlarımızı aklına kazıyan her gençten bu ülke çok şey beklemektedir. Çanakkale Savaşı, aynı zamanda aklın ve mantığın yetemediği bir muharebedir. İşte bu noktada Çanakkale’nin adsız kahramanlarını özlüyor, onları kendimize örnek alıyoruz.

            Anasının kınalı kuzuları, yârinin bir tanecik sevdalısı, evlatların tek kahramanı olan aslan Mehmetçik savaşa giderken öleceğinin farkındaydı. Tek dertleri vatanı düşman elinden kurtarıp nesiller boyunca esareti tatmayan milletine zincir vurulmasını engellemekti. Çünkü aslanlarımız da ecdadından böyle görmüşlerdi. Mehmetçik için tarihe damga vuracak olan, mutlak Türk zaferiydi. İşte bu zafer, bundan sonra Türk’ün kaderinde yeni bir sayfa açacaktı. Bu sayfayı açmak için toprağa düşen Çanakkale şehitlerini nasıl unutabiliriz?

            Yedi cihandan, nice düşmanlar  elbette geldikleri gibi gidecekler, tarifsiz düşmanlıklar bitecekti.  Çanakkale ruhu bunu  gerektiriyordu.  Çanaklale demek zafer demekti, Çanakkale demek yurdu düşman eline teslim etmemekti. İşte bu yüzden ÇANAKKALE GEÇİLMEZDİ!!

           Şanlı Türk ordusunun her neferi için vatan uğruna verilen söz candan kıymetliydi. Kahraman ordularımız, özgürlük uğruna emsali mümkün olmayan başarılara yüzyıllardır imza atmıştı, Çanakkale Zaferi de bunların bir yenisi olmuştu. Türk ordusunun mutlak zaferini elde etmesine hiçbir şeyin engel olamayacağını sadece bir millet değil, bütün dünya görmüş oldu. Halkın orduya güveni arttı, askerlerimiz zafer sebebiyle derin bir nefes aldı. Şanlı ordumuz savaş meydanında son nefesine kadar savaşarak muzaffer bir zafere hakim oldu. İşte bu zaferin kahramanlarını bu sebeple özlüyoruz.

            Bütün bunların ötesinde Çanakkale Zaferi,  tarih sahnesine hüzün dolu bir zafer olarak işlenmiştir. Bunun sebebi bir milletin yokluk içinde vuruşsa da bir milletin her durumda kendini savunabileceğini yedi cihana göstermesi  ve bu yolda diğer milletlere örnek olmasıdır. İşte bu yüzden sadece biz değil, yokluklara rağmen özgürlük yolunda mücadele cesaretini bulan milletler de Çanakkale’nin adsız kahramanlarına çok şey borçlu değil midir?

            Çanakkale’de aslanlarımız, cihan ülkelerine ay ve yıldızın asla başka bir milletin himayesine girmeyeceğini göstermiştir. Bu yüzden bu zafer , bizim için kutlu bir zaferdir. Tartışmasız, bu zaferin en büyük komutanı Mustafa Kemal’dir. Askerlerine savaşmayı değil, ölmeyi emreden bir komutan, vatan savunmasında tarihi emirler vererek vatanını müdafaa eden eşsiz bir stratejisttir. Öyle ki orada bulunan kahraman Mehmetçiği  sözün tam anlamıyla ölüme koşturan biraz da onun verdiği emirdir. Onun emriyle  Avrupa’nın adeta bir canavar gibi savaştığı topraklarımızda zafer kazanılmış ve memleketin dört bir yanında gelincikler yeşermiştir. İşte bu gelincikleri yeşerten  peygamber komşusu olmak için vuruşan ve bu savaşta kudretini yedi düvele gösteren Çanakkale şehitleridir. İşte bu yüzden kan gölüne dönen yurdumuzda gelincikler yeşerten şehitlerimize minnet duyuyoruz.

               Şehitlerimizin hakkını asla ödeyemeyiz.  Bütün bu anlattıklarımı düşünürsek Çanakkale denilince aklımıza sadece bir kara parçasının gelmesi nankörlük değil midir? Kudretinden şüphe duyulmayan şanlı ordumuzun yurdumuza sahip çıktığı o günler gelmeli aklımıza. Günümüz şartlarında aziz vatanı korumak ve yükseltmek biz Türk  gençlerinin görev ve sorumluluğu olmalıdır. Çanakkale ruhunu benimsersek yoğun bir azim ve kararlılıkla o zamanlardan bize kalan kıymetli hazinemiz Türkiye  Cumhuriyetini yükseltebiliriz. Her Türk genci  zaferlerden bugünlere nasıl geldiğimizin farkında olmalı ve bu bilinçle geleceğine adım atmalıdır. Göndere çekilip göklerimizde dalgalanan bayrağımızda, ağız dolusu söylediğimiz İstiklal Marşı’mızda, yaşadığımız günlerde kısaca aldığımız her nefeste şehitlerimizin hakkı olduğunu unutmamalıyız. Vatanını ve bayrağını seven herkes bunun farkındadır, diye düşünüyorum. Böyle olursa belki biraz da olsa kendi üzerimize düşeni yapmış olur, bir yandan da işlerimize bu bilinçle sarılırız.RUHLARI ŞAD OLSUN!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Direnç ve Mecburiyetler: İçsel Mücadelenin Gölgesinde

Dokuma Vicdan - ŞİİR

BİLİNMEYEN CENNET: TURNALI