BİR BATIŞ HİKÂYESİ


 Gençler olarak eski yıllarda ülkemiz için biraz da olsun umutluyduk. Her şey o kadar güzel olmasa da en azından alım gücümüz hobilerimizi gerçekleştirmemize en azından bir miktar izin veriyordu. Sonrasında yıllar geçti ve Türkiye gerçek anlamda yaşanılmaz bir yer haline geldi.

İşte o gelişmelerden bazıları

1

Suriyeli, Afgan ve Pakistanlıların ülkemizi demografik olarak işgal etmeleri, bu insanlara inanılmaz haklar tanınırken Türk vatandaşlarının ikinci sınıf insan muamelesi görmesi

2

İfade özgürlüğünün olmamasına bağlı olarak insanların iktidarı rahatsız edecek her anayasal hakkını kullandığında susturulması, baskıya maruz kalması veya tutuklanması 

3

Türkiye politikasının sürekli olarak şiddetli çatışmalara sahne olması sonucunda ortaya çıkan ekonomik enkazlar 

4

Ağır vergiler altında halkın sürekli ezilmesi

5

İktidarın dini ögeleri kullanarak halkı sömürme çabası

6

Doktorların, mühendislerin ve bir çok sektörde insanların sürekli olarak beyin göçü yapması ve bunun önüne geçmesi ve bunun önüne geçilmesi üzerinde hiçbir çabanın bulunmaması 

7

Ülkenin genel sorunlarına kimsenin kalıcı çözümler sunamaması 

8

Eğitimde yetersizlik ve liyakatsizlikler 

9

SMA hastası çocukların ilaçlarının sağlanmaması 

10

Adaletin Twitter'da sağlanması 

11

Sürekli artan kadın cinayetleri

12

Mültecilerin özellikle kadınları taciz, tecavüz ve saldırı girişimleri (taciz videolarını sosyal medyalarında paylaşmaları)

13

Türk Lirası'nın değer kaybetmesi

14

Enflasyon Türkiye İstatistik Kurumu'na göre aylık %7.25, yıllık %69.97, Enflasyon Araştırma Kurumu'na göre ise aylık %8.68, yıllık %156.86 olarak hesaplandı

İnsan bunca şeye maruz kalınca geleceğe dair umutları hızla tükeniyor. Ülkesinden umudunu yitiren insanlar hızlı bir şekilde ülkeyi terk ediyor. Son yıllarda önemli bir göç dalgası var ülkemizde. Bunun sebeplerinden bazılarını yukarıda belirttim.

Çözümlere gelecek olursak buna kendi açımdan birkaç çözüm yolu ekledim. Onlar da şu şekilde

1-      Eğitimde yeterlilik

Eğitim her şeyin temelidir. Eğitimini yeterli alamayan bireyler topluma da yeterli ölçüde verim sağlayamacaktır. İlkokul seviyesinden başlayarak Avrupa standartlarında bir eğitim verilmesi ülkenin geleceği açısından bir hayli önemlidir. Her ile üniversite açmak ülkenin faydasına değil daha çok zararınadır. Bu eylem sadece yerel esnafın kazancını arttırır ve işsizlik seviyesinin birkaç yıl için daha düşük gösterilmesini sağlamaktadır.

2-      Sağlıkta yeterlilik

Ülkemiz sağlık turizmi açısından büyük bir öneme sahiptir. Yurtdışından ucuz yollu ve kaliteli sağlık hizmeti almak isteyen insanlar için muazzam hizmetler sunmaktadır. Fakat söz konusu sağlık hizmetleri vatandaşlarımız için yeterli değildir. Özellikle SMA hastası bebeklerimizin ilaçları Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanmalıdır. Hekimlerimizin mesai saatleri düşürülmeli alanlarında çeşitli iyileştirmeler yapılmalıdır. Sistem tamamıyla yenilenirse birçok sorunun önüne geçilmiş olacaktır.

3-      Hukuksal yeterlilik

Hukuksal anlamda çeşitli düzenlemelerin yapılması ülke geleceği açısından hayati önem arz etmektedir. Özellikle taciz, tecavüz, kadına şiddet, adam öldürme, yaralama gibi davalarda iyi hal indirimi gibi durumlar yaşanmamalı etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmelidir.

4-      Sosyal yeterlilik

İhtiyaç sahibi insanlardan istenilen nitelikler düşürülmeli ve devletin ihtiyaç sahibi insanları tespit edip gerekli çalışmaları gerçekleştirme hizmetleri hızlandırılmalıdır.

5-      Üreticiye destek

Üreten insanın her zaman elinden tutulmalı ve desteklenmelidir. Özellikle tarım ve sanayii alanlarında yeni yatırımcılara yer açılmalı ve mevcut yatırımcılar da en iyi desteği devletten görmelidir.

6-      Mülteci krizi

Mülteciler en kısa zamanda yurtlarına gönderilmeli ve Türk demografik yapısı korunmalıdır. Mülteciler son yıllarda ciddi bir güvenli sorunudur.

7-      Ekonomik sorunlar

Türk Lirası’nın değer kaybetmesinin önüne geçilmesi refah seviyesini arttıracaktır. Merkez Bankası’nın özellikle son zamanlarda yaptığı karşılıksız para basma eylemi acilen son bulmalıdır. İhracat arttırılarak dünya ekonomisinde yerimizi yatırımcılara güvenilir kılmalıyız.

Seçimden sonra bunların hepsi olmasa da bir kısmı en azından en yakın süreçte uygulanmaya başlanacaktır. Son bir sene kalan bu seçim Türkiye’nin kaderini belirleyecektir. Belki o zaman biraz olsun rahat bir nefes alabiliriz.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Direnç ve Mecburiyetler: İçsel Mücadelenin Gölgesinde

Dokuma Vicdan - ŞİİR

BİLİNMEYEN CENNET: TURNALI